Tanınmış Çerkes aktisivt Ali Bgane Nat Press’e verdiği demeçte Dünya Çerkes Birliği hakkında çarpıcı ifadelerde bulundu.
“Sosyal medyada başlayan ‘Dünya Çerkes Birliği’ni nasıl yeniden canlandırmalı ve bu gerekli mi’ gibi tartışmalar gerçekten çok verimsiz. Sadece DÇB liderlerinin tahrip edici faaliyetlerde bulunduğu bu dönemde değil, DÇB en başından beri canlı bir örgüt değildi. DÇB’nin dünyaya yayılmış şubeleri, merkezle bağlantısı kalmayan, kendi başlarına hareket eden bir birim durumundadır.” Bu düşünceleri Natpress’e tanınmış Çerkes aktivist Ali Bgane ifade etti.
Bgane, “Mesela Ürdün Krallığı Merkez ‘Adıge Khase’yi ele alalım. DÇB ile ne bağlantısı var? Esasen hiç bir bağlantısı yok. Tamamıyla kendi hayatını yaşıyor. Ürdün’deki şubenin ana düşüncesi, ülke hükümetine ters düşmeyecek faaliyetlerde bulunmak. Çerkeslerin ortak problemlerine gelince, onlar bu meseleler dairesine girmiyorlar. Ve bu da DÇB yönetiminin çıkarlarına uyuyor” dedi.
Bgane’ye göre, uluslararası çalışan örgütlerin düzenlemesi farklı olmalı. Örneğin, Uluslararası Filistin Örgütü bir bütün olarak hareket eder. Hangi ülkede olursa olsun, her şubesi bulunduğu ülkeden bağımsızdır. Her şube, merkez örgütün karar alma sürecine katılır ve bu kararları yerine getirir. Nihayetinde, her birim bir şekilde katkı sağlar ve örgüt bir bütün olarak faaliyet gösterir. Yahudi uluslararası örgütler de aynen bu şekilde çalışır.
Bgane, DÇB’nin şu veya bu devletin çıkarlarına göre hareket etmesinin doğru olmadığını düşünüyor: “DÇB çoktandır kendi tüzüğüne uygun hareket etmiyor. Bunun yerine, kendisini Çerkeslerin toplu olarak yaşadığı ülkelerde Rusya çıkarlarının gözeticisi olarak sunuyor. Rusya Federasyonu’nda hükümet genel olarak halk karşıtı olduğu için DÇB’nin faaliyetleri de Çerkes karşıtı bir konuma geliyor.”
Bunlardan dolayı Bgane’ye göre, “DÇB’yi canlandırmaya çalışmak yerine yeni bir örgüt kurmak gerekiyor. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Dünyada bu tür örgütlerin birçok örneği mevcut ve başarılı bir şekilde faaliyet gösteriyorlar. 19 Eylül’de, Nalçik’te, Dünya Çerkes Birliği 10. Kongresi’nin yapılması planlanıyor. Ve bu kongrelerin her oturumunda, Çerkes sivil toplum kuruluşları, DÇB faaliyetlerinde düzenlemeye gitmeye çalışıyor. Ancak bu çalışmalar nadiren iyi bir sonuç veriyor. DÇB ise daha uzun süreçte, sürekli olarak kötüye doğru dönüşüyor.”
ajanskafkas.com
“Sosyal medyada başlayan ‘Dünya Çerkes Birliği’ni nasıl yeniden canlandırmalı ve bu gerekli mi’ gibi tartışmalar gerçekten çok verimsiz. Sadece DÇB liderlerinin tahrip edici faaliyetlerde bulunduğu bu dönemde değil, DÇB en başından beri canlı bir örgüt değildi. DÇB’nin dünyaya yayılmış şubeleri, merkezle bağlantısı kalmayan, kendi başlarına hareket eden bir birim durumundadır.” Bu düşünceleri Natpress’e tanınmış Çerkes aktivist Ali Bgane ifade etti.
Bgane, “Mesela Ürdün Krallığı Merkez ‘Adıge Khase’yi ele alalım. DÇB ile ne bağlantısı var? Esasen hiç bir bağlantısı yok. Tamamıyla kendi hayatını yaşıyor. Ürdün’deki şubenin ana düşüncesi, ülke hükümetine ters düşmeyecek faaliyetlerde bulunmak. Çerkeslerin ortak problemlerine gelince, onlar bu meseleler dairesine girmiyorlar. Ve bu da DÇB yönetiminin çıkarlarına uyuyor” dedi.
Bgane’ye göre, uluslararası çalışan örgütlerin düzenlemesi farklı olmalı. Örneğin, Uluslararası Filistin Örgütü bir bütün olarak hareket eder. Hangi ülkede olursa olsun, her şubesi bulunduğu ülkeden bağımsızdır. Her şube, merkez örgütün karar alma sürecine katılır ve bu kararları yerine getirir. Nihayetinde, her birim bir şekilde katkı sağlar ve örgüt bir bütün olarak faaliyet gösterir. Yahudi uluslararası örgütler de aynen bu şekilde çalışır.
Bgane, DÇB’nin şu veya bu devletin çıkarlarına göre hareket etmesinin doğru olmadığını düşünüyor: “DÇB çoktandır kendi tüzüğüne uygun hareket etmiyor. Bunun yerine, kendisini Çerkeslerin toplu olarak yaşadığı ülkelerde Rusya çıkarlarının gözeticisi olarak sunuyor. Rusya Federasyonu’nda hükümet genel olarak halk karşıtı olduğu için DÇB’nin faaliyetleri de Çerkes karşıtı bir konuma geliyor.”
Bunlardan dolayı Bgane’ye göre, “DÇB’yi canlandırmaya çalışmak yerine yeni bir örgüt kurmak gerekiyor. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Dünyada bu tür örgütlerin birçok örneği mevcut ve başarılı bir şekilde faaliyet gösteriyorlar. 19 Eylül’de, Nalçik’te, Dünya Çerkes Birliği 10. Kongresi’nin yapılması planlanıyor. Ve bu kongrelerin her oturumunda, Çerkes sivil toplum kuruluşları, DÇB faaliyetlerinde düzenlemeye gitmeye çalışıyor. Ancak bu çalışmalar nadiren iyi bir sonuç veriyor. DÇB ise daha uzun süreçte, sürekli olarak kötüye doğru dönüşüyor.”
ajanskafkas.com